at
- Suyun yüzeyinde kuvvetlice sarsılan bir kapı; tam dolu
Nehir dalgası. Tekne dalgaların üzerinde yüzüyor. Deniz dalgalar halinde geldi.
Deniz öyle bir avlusun ki, Kayıkları sallıyorsun, Kocaman dalgalar atıyorsun kıyılara. Hevesli
Aniden su sıçradı ve bir dalga oluştu. Dalga bize doğru geliyordu. H. Nazir, Yonar Daryo
Köprünün altından hızla akan Ankhor’un dalgaları sanki aşağıdan kaynayıp dönüyor ve dönüyordu. P. Kadırov, Üç kök - hareketli Bu olguyu şekil, hareket vb. işaretlerle ifade eden şeylere uygulanır.
Rüzgar dalgası. Kum dalgası.
Hava dalgasının etkisiyle ağaçlar eğildi, dalları kırıldı. A. Kahire, Altın Yıldız
Han’a gideceğiz, “Zulme hayır” diyen halkın dalgası Hive’ye doğru akıyordu. J. Sharipov, Harezm
Ruhu bazen tutkulu, bazen ipek ve ışık gibi yumuşak bir şarkı dalgasıyla akıyordu. Şöhret, Shinelli Yılları
Dalgalar halinde uçan bir şarkı, kalbimi kucaklayan bir şarkı. G. Jorayeva - Hareketli duygu, içsel deneyim ve benzerleri; durmak.
Öfke dalgaları.
Yangınyer büyük bir sevinç dalgası içinde yüzüyordu. Ş. Gulomov, Parlak Ufuklar
Han-beylerin zulmü ülkede doruğa ulaştı. Bunu kendi gözleriyle gören Avaz, tiksindi ve acısını yazdı. J. Sharipov, Harezm
Elmurad öfkesini gizleyemeden sordu. P. Tursun, Öğretmen - Fizik. Fiziksel ortamda salınım hareketi.
Ses dalgaları. Elektromanyetik dalgalar. Kısa dalgalar. - Tolqin (erkek adı).